Vahdettin Hain midir?

19 Eylül 2022 - 615 okunma
Vahdettin Hain midir? 

Tarih'in ve Hukuk'un Devlet Bey’e Söyledikleri...

Giriş:
Biz Tarihçiyiz, ayrıca hamdolsun Ülkücüyüz...

Karşımıza Pentagon'la Kızılordu aynı anda gelse...

Lafın eğilip bükülmesine izin vermeyiz!
Saltanata, biz de I. ve II. TBMM kadar karşıyız. 

Hilafetin millete teslimine imza atmış bir ecdadın torunlarıyız. 

En az Hz. Muhammed ve Mustafa Kemal Atatürk kadar Cumhuriyetçiyiz.  

Bu konuda ayrıca 10 yıl önce kaleme aldığımız “Saltanat Şirk, Cumhuriyet Farz, Laiklik Sünnettir” başlıklı makalemize bakılmasını da öneririz. (31.01.2012)

Toplumsal alışkanlıkları değiştirmek zordur. 
Bu yüzden Atatürk de “yönetim şeklinin neden Cumhuriyet olması  gerektiğini ve Hilafetin neden bir ailenin mülkü olmaktan çıkmasının lazım geldiğini” dini referanslarla açıklamaktan çekinmemişti. 

İnsanların ülkeyi fakir bırakmış siyasetçilerden ve savaş kaybetmiş askerlerden çok günde beş vakit Hak'tan bahseden din adamlarına güvendiği bir dönemde bu makul bir zaruretti.

Aynı duygu ve düşüncelerle,  cahiller anlamıyor, ağalar ve paşalar istemiyor diye hakikatten dönmeyiz ve…

Dürüst bir  Tarihçi sorumluluğuyla Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin Kayseri Mitingindeki sözlerini bilimsel referanslarla açıklamak isteriz:

1- Hıyanet-i Vataniyye Kanunu, Madde 1'e göre: Vahdettin hain değildir. 

Bir şunu diyen bir yazı 'Hiyaneti Vataniye Kanunu MADDE 1. Makamı muallâyi hilâfet ve saltanatı ve memaliki mahrusai şahaneyi yedi- ecanipten tahlis ve taarruzatı defi maksadıa mâtuf olarak teşekkül eden Büyük Millet Mec- lisinin meşruiyetine isyanı mutazammın kavlen veya fiilenm uhalefet veya ifsadatta bulunan ke- san haini vatan addolunur.' görseli olabilir
(Bkz. Foroğraf-1)

Dikkat! Herhangi bir konuda hüküm vermemize imkan veren normlardan en kıdemlisi anayasa, ondan sonra kanunlar, sonra ise ahlak kuralları, gelenek ve göreneklerdir. 

Vatan hainliğinin kanunla tanımlandığı hususi bir dönemde kimin hain olduğunu kişisel görüşlere veya yaptırımı ayıplama olan zayıf normlara göre değil, idam cezası olan kanunlara göre belirleriz.
 
Gerisi mahalle dedikodusudur, boş laftır, mugalatadır. 

2- Hıyanet-i Vataniyye Kanunu. Madde-1: (Günümüz Türkçesiyle) 

Yüksek halifelik ve saltanat makamını ve Osmanlı topraklarını yabancıların elinden kurtarmak ve korumak amacıyla kurulmuş olan TBMM'nin hukuksal varlığına isyan niteliğinde sözlü veya fiili muhalefet eden veya kara propaganda yapanlar, vatan haini olarak görülür. 

3- HVK/ 1. Maddede TBMM'nin kuruluş gayesi 'Saltanat ve Hilafet makamının kurtarılması ve korunması" olduğuna göre bu iki makamı 5 Temmuz 1918'den 1 Kasım 1922'ye kadar işgal eden Vahdeddin'in kendini korumak için gösterdiği refleksler dahi hukuken hıyanet olarak kabul edilemez.

4- Aynı sebeple Sevr'e imza atan Sadrazam Damat Ferit Paşa ve bazı nazırlar HVK'dan hüküm giyerken Vahdeddin bu yasayla yargılanmamış ve gıyaben de olsa ceza almamıştır. 
Ülkeyi Saltanat kaldırıldıktan 17 gün sonra terk etmesi ise HVK'nın kadük kaldığı günlere denk gelmektedir. 

5- Bu tarihten 3 Mart 1924'e kadar Hilafet Osmanlı hanedanında ve siyasi yetkileri TBMM'de olmak üzere Abdülmecid Efendide olduğu için o süreçte Başkomutan Mustafa Kemal Paşa dahil hiç kimse Vahdettin'in üstüne Hıyanet-i Vataniyye'yi aşan bir Tunç Soyer taşkınlığıyla gitmemiştir.

6- Üstelik 23 Nisan 1920'den itibaren Yasama Yürütme ve Yargı erklerini fiilen elinde bulunduran TBMM, tarihte ilk kez 1 Kasım 1922 tarihli Saltanatın Kaldırılması kanununu 16 Mart 1920'ye yürüterek, İstanbul'un İngiliz işgali altında verdiği kararları ve hükümleri ilga etmiştir.

7- Kuvayı İnzibatiyye dahil pek çok "hainane" uygulamanın dahi, Teşkilat-ı Mahsusa'nın İngilizleri oyalama taktiğiyle, "Yunan ordusu yerine biz yaparız" tarzında kurguladığı istihbarat operasyonları olduğunu gösteren pek çok kanıt ve belirti vardır. 

Bir yazı görseli olabilir
Kuvayı İnzibatiyye dahil pek çok "hainane" uygulamanın dahi, Teşkilat-ı Mahsusa'nın İngilizleri oyalama taktiğiyle, "Yunan ordusu yerine biz yaparız" tarzında kurguladığı istihbarat operasyonları olduğunu gösteren pek çok kanıt ve belirti vardır. (Fotoğraf)

Kuva'y- İnzibatiyye Kumandanı Suphi Paşa'nın, Kuva'y-ı Milliye Batı Cephesi Kumandanı Ali Fuat Paşa'yla buluşması... Piyadelerinin İngiliz tüfekleriyle birlikte Milli Kuvvetlere katılması gibi.

(Bkz. Fotoğraf-2)

8- Kuva'y- İnzibatiyye Kumandanı Suphi Paşa'nın Ali Fuat Paşa'yla buluşması gibi.. Piyadelerinin İngiliz tüfekleriyle birlikte Milli Kuvvetlere katılması gibi. Özetle: Nemrut Mustafa Paşa gibi etnik ktiptolar ve haysiyetsiz Liberaller dışında Türk ordusundan hain çıkmamıştır!

9- Biz, 40 yıldır mesleki vecibelerle ve bir Türk Milliyetçisi sorumluluğuyla çalıştığımız Türk İnkılabı üzerindeki hükmümüzü, bundan yıllar önce vermiş bulunuyoruz. 

Kararımızı buraya sığdırmak mümkün değildir, ancak siyasi çizgimizin Alparslan Türkeş-Devlet Bahçeli hattında kırıksız devam eden Milliyetçi Hareket Partisi çizgisiyle bütünleşmesinde Türk İnkılabı hakkındaki tespitlerimiz birinci derecede etkili olmuştur. 

11- MHP’nin Tarihe, Osmanlı’ya, Atatürk’e, İnkılaba ve Cumhuriyete olan yaklaşımı makul, mantıklı ve adaletlidir.
  İfratla tefriti körükleyen siyasi yapılar, ideolojik boşluklarını gerilimle doldurmaya çalışan kifayetsiz muhterisler, gizli ajanda sahibi art niyetlilerdir. 

12- Japonya teokratik krallık, İngiltere seküler krallık, İran teokratik Cumhuriyet Fransa Laik Cumhuriyettir.  
Milletleri mutlu ve müreffeh kılan, tepede kimin oturduğu değil, nasıl çalıştığıdır. 

13- Tarihi olaylar, yaşandığı dönemin şartlarına göre yargılanmalı, Kösem Sultana barbi bebek kostümü giydirme çabasından kaçınılmalıdır.

Osmanlı hanedanı, Japon Hito ailesinden sonra tarihin en uzun ömürlü hanedanıdır. 
Bunu da döneminin şartlarına göre başarılı olmasına borçludur. 

Atatürk, 1919-1923 sürecini başarıyla yönetmiş, yarı sömürge durumundaki bir imparatorluktan genç bir ulusal devlet çıkarmıştır. 

14- Esasen ulusal devlete geçiş, 1914’ten hemen sonra başlamış, emrivakyle girilen I. Dünya Savaşı, devletin güvenilir asker kaynaklarına doğru küçülmesiyle tamamlanmıştır.
 
Elimizde kalanşu cennet vatan, dünyanın en stratejik coğrafyasıdır. 

Eskiyle yeniyi yarıştırmanın, “şurası da bizimdi, burası da bizimdi” demenin bir manası yoktur.  
15- Tarihin hızlandığı şu yıllarda, eldekini mamur ve müreffeh kılmanın ilk şartı iç çatışma ve kırılma sebeplerini azlatmaktır. 

Aksi takdirde, ecdadın emanetini “bir gecede düşmana kaptırmak” hepimize müstehaktır. 

Saygıyla…

Şükrü Alnıaçık
19 Eylül 2022
Şükrü Alnıaçık diğer yazıları
x

Facebook hesabınızla yorum yapın:




Veya Facebook'a bağlanmadan yorum yapın:

Rumuz veya Ad/Soyad*

E-posta*
(E-posta adresiniz sitede görünmez)

Yorumunuz*




(Yukarıdaki güvenlik kodunu giriniz)
Yazarlar Yazarlar
Son YorumlarSon Yorumlar
AnketAnket

MHP'NİN HÜKÜMETE YAKLAŞIMINI NASIL BULUYORSUNUZ?

OLUMLU!
OLUMSUZ!
KARARSIZIM!
LİDER NE DERSE ODUR!
Lig FikstürüLig Fikstürü

Piyasalar Piyasalar
Anasayfa'ya Git Anasayfa
Foto Galeri Foto Galeri
Video Galeri Video Galeri
Yazarlar Yazarlar
YÖNETIM YÖNETIM
İLETİŞİM İLETİŞİM
Bu sitede yayınlanan içerik izinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz.