Anasayfa > Köşe Yazıları

OKULLARMIZ AÇILDI

13 Eylül 2022 - 265 okunma

Nazmi Kılıç

Üç aylık tatilin ardından okullarımız açıldı.
Öğretmeni, öğrencisi, velisi, bakkalı, manavı, kırtasiyecisi, esnafı velhasıl hepsinin okulların açılışından dolayı memnundur inşallah.
Okulların açılışından şikâyetçi olacak insanların sayısı sanırım bir elin parmakları kadar azdır.
Belki büyük şehirlerde bir trafik sıkıntısı yaşatacaktır o kadar.
Bu da tuzu, biberi olsun diyelim.

Okullarımız, nihayet üç aylık tatil suskunluğunu öğrencilerinin iştirakiyle bozdu.
Bir cıvıltı, bir neşe sormayın.
Belliki öğrenciler okullarını öğretmenlerini ve arkadaşlarını özlemişler.
Bu özlemi gidermenin hazzını yaşadılar.
Öğretmenlerinin gözlerinin içine bakmakla yetindiler.
Öğretmenleriyle arkadaşlarıyla özlem giderdiler.

12 Eylül Pazartesi günü okula gittiğimde bir başka heyecana daha şahit oldum.
Birinci sınıf velilerimiz zaten yıl boyu okullarımızın müdavimleridir.
Yıl boyu gelir giderler.
Allah razı olsun çocuklarını yalnız bırakmazlar, ilgilerini eksik etmezler.
Artık diğer sınıflara da sirayet edecek gibi geliyor bana.
Bu her öğretmen gibi beni de memnun etti.
Artık velilerimiz okulla, çocuğuyla, dahası eğitim-öğretimle çok daha ilgili.

Görmek istediğimiz tablo, ihtiyacımız olan tabloda bu duyduğumuz tablo da buydu zaten.
Çektiğimiz sıkıntıların ana kaynağını da bu teşkil ediyor.
Velilerimizin duyarlılığı, ilgisi, desteği olduktan sonra çok mesafeler kat edeceğimizi, eğitimde çok daha güzel yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
Ben bütün okullarımızın bahçesinde bu kaynaşmanın olduğunu umuyorum.

Sınırlı ilgi sınırlı başarı getirir.
O da yeterli değildir, topyekûn ilgi bizi hedefe götürür.
Velilerimizin ilgilerinin bir iki günle sınırlı kalmayıp yıl boyu süreceği temennisiyle kendilerine bütün meslektaşlarım adına teşekkür ediyorum.

Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde okul, öğrenci ve aile bütünleşmesi bizim ufkumuzu açacaktır.
Hiçbir velinin, “benim elimden ne gelir” ifadesini kullanma lüksü yoktur.
Okuluna imkânları ölçüsünde desteğini sağlamalıdır.
Maddi ve manevi desteklerinin eğitimde kaliteyi arttırdığını açıkça görülüyor.
Artık gelişen ve değişen dünyadaki teknolojik donanımdan okul bazından daha ziyade sınıf bazında da nasibimizi almalıyız.
Bu da yetmez, teknolojiyi evimize kadar taşımalıyız.
Taşımak da yeterli olmayacaktır.
Olumlu ve verimli şekilde kullanmasını sağlamalıyız.

Geleceğimizin daha aydınlık, daha başarılı, daha mutlu olmasını istememek elbette mümkün değil.
Herkesin tek gayesi geleceğimiz değil mi?
Geleceğimiz için maddi tasarruf yapıyoruz, gerektiğinde de kullanıyoruz.
İnsan yetiştiriyoruz, yine geleceğimiz için.
Gelecekte kâbusları yaşamamak, korkulu rüya görmemek için.
Bunun için elimizdeki neslin iyi yetişmesini sağlamlıyız.
Bizim ikinci ve önemli tasarrufumuz yetiştirdiğimiz insanlarımızdır.

Gücümüz, kuvvetimiz, zenginliğimiz hiç anlam ifade etmez.
Böyle nimetlerin şükrünü bilecek insanlar yetişmedikten sonra.
Yetiştirdiğimiz insanlar bu nimetlere layık değilse heba olur gider.
Geleceğimizi gönül hoşnutluğu ile bırakacağımız nesil hepimizin ürünü olacaktır.
Ne öğretmen, ne veli, ne de okul tek başına gerçekleştiremez.
Bu beraberce biz tarafından gerçekleştirilecektir.

Hepimizin bildiği bir gerçek daha üniversitelerden mezun olan insanlarımızdan ancak yüzde ikisi bir iş sahibi olabiliyor.
Ya diğerleri ne oluyor derseniz, harcanıp gidiyor.
O zaman bizim insan yetiştirme zorunluluğumuz ortaya çıkıyor.
Eğer gerektiği biçimde kaliteli bir insan yetiştirirsek o insanımızdan da yararlanacağımız alanlar olacaktır.

Önce iyi insan yetiştirmeyi hedefleyen eğitim ordusunun öğretmenlerine, idarecilere ve bütün velilere eğitim öğretim yılında sağlık, mutluluk başarılar dilerim.
Yeni eğitim-öğretim yılı hepimize hayırlı olsun.
Eğitim için emek harcayan herkesin Allah yar ve yardımcısı olsun.

Sağlıcakla kalın.

Nazmi Kılıç diğer yazıları

Facebook hesabınızla yorum yapın: