Anasayfa > Köşe Yazıları

NEDENSE HİÇ ŞAŞIRMIYORUM

02 Temmuz 2016 - 4531 okunma

Murat

Gazetecilik yaptığım yıllarda Anadolu'da MHP'li Belediyeleri ziyaretim esnasında Zaman Gazetesi'ni masasından eksik etmeyen,sekreterya dahil Belediye'nin her biriminin masasında bulunması emri veren Zaman Gazetesine üçyüzlü beşyüzlü abone olan, Cemaat'in faaliyetlerine yüksek meblağlarda destek veren (Türkçe Olimpiyat vs.) Ortoduğu gazetesine ambargo koyan Ülkü Ocaklarının faaliyetlerine destek isteyen Ocak Başkanlarını veya bizim gazetemizi Genel Merkeze şikayet üstüne şikayet eden MHP' li Belediye Başkanı çok gördüm hele birinde kapı acık oranın Emniyet amirlerinden birine MHP liderine küfrederken cemaat kavgasında MHP Liderinin haksız olduğunu söylediğine şahit oldum, vallahi bunların yüzde doksanı şu anda "değişim" adı altında ya Meral ile beraberler ya da diğerleriyle... Hele birileri var ki siz sanırsınız ülkü devi...
Abone oldum gazetemiz gelmiyor diye şikayet etmiş.
Kayıtlara baktık abone olmuş ama para vermeyi unutmuş 4 ay gazetesi gitmiş arkadaşlarda parayı vermeyen abonelikleri elerken onuda elemiş...
Bunların gerçek yüzünü bilen biri olarak tepki verdiğimde direk Genel Merkeze şikayet üstüne şikayet ne hırsızlığımız kaldı ne arsızlığımız...
Bir anektod;
Bir Belediye Başkanı ziyaretteyiz Başkan yardımcısı bir ülkü devi kapısı acık biz kapıda bekliyoruz oda biriyle hararetli konuşuyor bana telefon geliyor telefonla konuşurken kulak misafiri oluyorum resmen biriyle Genel Başkanımız çekiştiriyor çekiştirdiği kişi arada bir hızını alamıyor Genel Başkana küfürler savuruyor tesadüf bu ya misafiri o dönemde Ankara İl'e aday olan bir muhalif müteh-it adam bizi tanımıyor ama ben adamı iyi tanıyorum, meydan boş Hareketin Liderine verip veriştiriyor benim gözüm dönüyor nerdeyse yumruk yumruğa kapışıyoruz sonra Basın birimine yönlendiriliyoruz masalarda Zaman gazetesi... belediyede çalışan bir ülkücü yanıma geliyor ayak üstü "sizi tanıyorum burada dönen dolaplardan haberiniz yok Melih ile bizim başkan her türlü beraberler burada MHP'nin borusu ötmez Melih'in borusu öter dedi ve telefon numarasının yazdığı kağıdı elime sıkıştırıp uzaklaştı sonra Basın birimiyle görüşüyoruz, adımı duyunca uyuz oldu besbelli neyse bu arada Başkan yardımcısı ülkü devi geldi Başkan sizi bekliyor... makamında yine tesadüf bu ya o dönemde MHP'ye Liderine sosyal paylaşım platformlarından her türlü hakareti eden biri daha...
Bize borçlardan başlıyor anlatmaya ülkücülerin belediyeyi angarya meşgul ettiğinden ve bu yüzden iş yapamaz hale geldiklerini vs. de vs. ...
Üç beş gün sonra öğreniyorum ki;
Acıkca suc üst yakalandılar ya yavuz hırsız misali baskın basanı düsturuyla Belediye Başkanı ve yanındaki yardımcısı mı ayakcısı mı ne olduğu belli olmayan ülkü devi beni şikayet etmedikleri makam kalmamış...
Ülkü devini aradım telden
La Gavat sobe oldunuz diye ben haksız cıkarmak için şikayet mekanizmasına mı sığındın gavat o oturduğunuz koltuklarda oturma sebebiniz ülkücüler ve hareketin lideri...
Cevap veriyor sen beni tanıyormusun 80 öncesi şu kadar yattım bu kadar amuda kalktımda kalktımmmm...
Hepsinde aynı hikaye..
La Gavat dedim senin yattığın kadar benim firar gezmişliğim var yatmışlığımda... bana naval okuma...
Sonuc okkalı küfrleştik...
Ha bu arada unuttum yazmayı o belediye Etimesgut O belediye Başkanı'da Enver Demirel'di.
Gavat'mı en son Meral ile değişim türküsü söyleyerek il il gezip 80 öncesi şöyle yattım böyle yattım diyerek hep aynı türküyle fitne ataşine su taşıyordu.
"Bazen kazanmanın kaybetme olduğunu bu sürecte anladım..."
Coğu belediyede Belediye başkanlığını kazanmışken ülkücülerin kaybettiğine şahit oldukça bırakın belediyeyi kaybedelim ama aday ülkücü olsun hep dedim hala da diyorum.

Murat diğer yazıları

Facebook hesabınızla yorum yapın: