KUMAR MASASINDAN AHLÂK DERSİNE…(II) KUMPAS DOLU YEMEKLİ TOPLANTILAR / AYAĞINA KURŞUN SIKANLAR
10 Mart 2023
-
80 okunma
KUMAR MASASINDAN AHLÂK DERSİNE…(II) KUMPAS DOLU YEMEKLİ TOPLANTILAR
Bay Dersimli, “Geliyor gelmekte olan!” diye mesajlar atıp duruyordu ya…
Dersimli’nin önceden ikna ettiği masanın diğer dörtlüyle kurduğu kumpastan sonra Bayan Topuklu ne edeceğini bilemez olmuş, koşarak genel merkezine gelip akıldaneleri ile görüştükten sonra altılı masaya ve Bay Dersimli’ye vermiş veriştirmişti:
“Dünkü toplantıda beş siyasi parti Kılıçdaroğlu’nun ismini dile getirdi. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı olarak önerdik, reddedildi.
Anlaşıldı ki kişisel hesaplar, şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir. Kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan kuyruklu yalanlar tercih edilmiştir.
Altılı masa millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiş, tek bir adayın tasdiki için çalışan noter masasına dönüşmüştür.
Ne bir kumar ne de bir noter masasında olmayacağız.
85 milyonun kaderini göz göre hiç etmeyeceğiz.”
Acaba İP’te Bay İşte Bay Dersimli’nin “Geliyor gelmekte olan” dediği de tam buydu…
Ortalık toz dumandı.
Durmadan fonlanan sol medya bombardımana tuttu Bayan Topuklu’yu…
Bayan Topuklu, 3 gün sonra yine bütün sözlerini adeta yalayıp masaya geri döndü…
İP Genel Merkezinde yanında olan adamlar, “masaya dön, bakanlık alalım, vekillikleri bari kaçırmayalım” demişti galiba!
Yıllar önce Devlet Bey’in “Unutmayınız ki bir kere satan yine satar.
Vefasızlık imansızlıktır, ihanete iltifat ve ihtiramdır” sözü bir kere daha tescillenmişti böylece!
Uğradığı bu sükutu hayali atlatmış olmalı ki iki gün sonra “Cumhurbaşkanı Erdoğan bir daha seçilemez!” saçmalığına sarılıverdi…
Aslında ne Dersimli Kemal’in Bayan Topuklu’dan, ne Samanpazarı Şövalyesi’nin Serok Ahmet’ten, ne de Karamolla’nın DYP mirasyedisi Uysal’dan farkları yoktu, tencere yuvalanıp kapaklarını bulmuştu!
Cumhur İttifakı ve Türk milleti, yaşadığı afetin yaralarını sarmanın çabasındayken…
Bu olaylar, rahmetli Erbakan’ın partisinde gerçekleşiyor…
SP’nin başkanı, Dersimli’nin adaylığını ilan edip alkış tutuyor!
Bu arada Partinin önünde “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları atıyor Y-CHP’li gruplar…
Varın “SP’deki evrim”i siz düşünün!
İlginç olan da, daha atılan imzaların mürekkebi kurumadan, kapısı kilit tutmayan yan odadan HDPKK’nin sesi geliyor:
“En kısa sürede Bay Dersimli’yi bize bekliyoruz!”
Onlara göre, bakanlık da verilmesi normalleşmeydi, ülkenin yararınaydı!
Bayan Topuklu ise hâlâ, "CHP, HDP ile görüşebilir, bu net.
Ama bize asla getiremez" yalanıyla yan odadakini saklamaya çalışıyordu.
Derken mapustaki HDPKK’li Selo, mektup yazmış ona…
Hani bir ara kahvaltıya gidecekti ya Bayan Topuklu…
Selo demiş ki: "Çok güvendiğim HDP yönetiminin kararı hangi yönde olursa benim de oy tercihim aynı yönde olacak, doğal olarak. HDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz?
Benim de oyumla cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?"
HDPKK’li Selo’nun yazdığı mektuba CHP'li Özel’in cevabı net:
"Bahçeli dili ile değil Akşener dili ile konuşuluyorsa, Erdoğan dili ile değil Demirtaş dili ile cevap veriliyorsa bundan Türkiye kazanır.
İstedikleri kadar farklı fikirde olsunlar.
Tartışma bu üslupla oluyorsa bundan Türkiye kazanır."
Bayan Topuklu nasıl bir cambazlığa soyunacak?
Gerçi O, Bay Dersimli’nin kendisi için söylediği lafa bile gık demedi:
“Arada bir ülkücü damarı tutuyor."
Ama MHP, “Hadsiz hakaret not edildi” restini anında çekmişti bile…
*
Stadyumlarda “İktidar istifa!” sloganları attırmalar, asrın deprem afetinde sosyal medyadan dezenformasyonlar, asker üzerinden, Kızılay ve AFAD üzerinden kışkırtmalar hep organize edildi bu arada elbette…
Yalan ve iftira üzerine kurulu bir propaganda…
“Suriye’de ne işimiz var, Libya’ya niye karışıyorsunuz”,
“İstanbul Havalimanına kaç uçak inecek?”,
“Beşli çeteye peşkeş çekiyorsunuz”,
“Şehir hastanelerine ne gerek var” basiretsizlkleri hep Bay Dersimli Kemal ve ekibinin yalan rüzgârıydı…
Ne imalatı başlayan TOGG’a inandılar, ne uçak gemilerine, ne SİHA’lara, ne füzelere, ne de helikopter ve tanklara…
İnsanımızı enflasyon ve işsizlik sıkboğaz ediyordu, onlar ise “Her muhtara bir özel kalem veririz, işsizlik kalmaz” diyebiliyordu!
Belli ki bunca yalan, iftira ve kumpas yeterli değil Cumhurbaşkanlığına, sağdan soldan yüzde sıfır bir oya sahip partileri dolaşıyor şimdilerde.
Kapıyı çarpıp giden “Gel bakalım Muharrem”e bile vekillik götürecekler.
Ama komik olan Muharrem Beyin cevabı:
“Dereyi görmeden paçaları sıvamam!”
Ve bunca olanın bitenin üstüne Y-CHP’li Cumhurbaşkanı adayı Bay Dersimli Kemal diyor ki:
“Ahlâkın ve adaletin iktidarını hep birlikte kuracağız!”
Hangi “ahlâk”ın üzerine acaba?
Devam edeceğiz dostlar…
AYAĞINA KURŞUN SIKANLAR
Bir halk tabiri vardır: “Gizli sevişen aşikâre doğurur!”
12 Şubat 2022’den beri toplanıp duruyor, yemek yeyip dağılıyorlardı; kapısı kilit tutmayan yan odadaki HDP’den de bahsetmek günahtı!
İP’çi Bayan Topuklu arada “onlara kahvaltıya gitmek” istese de Y-CHP ve İP’in sözde ülkücüleri(!) başkaldırıp örtbas ediyorlardı…
Ama artık iş aşikâre döküldü, masanın yedinci ortağı HDPKK…
Çünkü bütün Kürt kardeşlerimizin oy vereceğini düşündükleri HDP’siz bir nane yiyemeyeceklerini sanıyorlar…
Ve daha Bay Dersimli’nin adaylığı açıklanır açıklanmaz “ziyarete bekliyoruz” mesajı verilmişti bile…
Bay Dersimli’nin vaat üstüne vaatte bulunduğu HDP’nin kendine güveni olsa, tek başına aday gösterir, ikinci tura kalırsa Bay Dersimli’yi destekleme açıklaması yapardı.
Oysa Doğu ve Güneydoğu’muzda halkın üzerindeki PKK baskısı kalkmış, terörist nefes alamaz duruma gelmiştir. Biz eski oyunu alamayacağını iyi biliyoruz.
Sağ kitleden oy almak sevdasıyla “yedi benzemez”i bir araya getiren HDPKK’li proje, masanın, daha doğrusu, Bay Kemal ve SP’li bilge(!) Karamolla’nın bile bile ayağına kurşun sıkmasından ibarettir, seçimde bunun acı sonuçlarını mutlaka yaşayacaklar…
Bayan Topuklu’nun siyasî intiharını gördük zaten, diğerleri de geldikleri gibi gidecekler, partiler çöplüğüne…
*
HDPKK, teröre bulaşmış, mahkemesi devam eden bir partidir, eski genel başkanları mapusta hükümlü olarak yatıyor…
Siz onu bunu dışarı salarak, FETÖ’den atılmış KHK’lileri affedip geriye döndürerek, sapık LGBT’lilere özgürlük vererek bu sağduyulu milletten oy alacağınızı mı sanıyorsunuz?
Daha dişe dokunur bir icraat ortaya koyamamış, medya balonuyla şişirilmiş, üç günlük büyükşehir belediye başkanlarını Cumhurbaşkanı Yardımcısı yaparak neyi perdelemeye çalışıyorsunuz? Halkın kör ve sağır olduğunu mu sanıyorsunuz?
Bakanlıkları, kamu kurumlarını, bürokratları, yargıyı, devletin emniyet ve istihbarat teşkilatlarını tehdit edip duran sizler değil misiniz? Sözde iş başına gelince intikam alacağınızı, geçmişteki icraatlarınızdan bilmiyor mu bu millet? Unuttuk mu sanıyorsunuz?
HDPKK’li vekil, teşkilat yöneticisi kişilerin nasıl terörist taşıdıklarını, masum Kürt çocuklarının teşkilat binalarınızdan nasıl dağa kaldırıldığını unuttuğumuzu mu sanıyorsunuz?
İktidar olursanız sınırlardaki duvarları mı yıkacaksınız, mapusaneleri mi boşaltacaksınız, katil Apo’ya özgürlük mü vereceksiniz? Binlerce şehide ve ailelerine ne diyeceksiniz?
Savunma sanayiimizin yerli ve millî yıldızı Baykar’a bile saldırdınız, hesabı sorulacak dediniz.
Bu altılı masada bu HDPKK teröristi hep vardı, yalan söylediniz, sizin “ahlâk ve adalet iktidarı” laflarınıza kanar mı bunca şehit ailesi?
Medya balonlarıyla şişirilmiş belediye başkanlarınızın, bulundukları şehirlerde “kentsel dönüşümü engelleyerek” halkın bile bile enkaz altına mahkûm edildiğini bilmiyor mu sandınız?
Ayağınıza sıktığınız kurşunun haddi hesabı yok, sıcak daha, yakında hissedersiniz!
*
Siz yedi benzemez masasındakiler, “cicim ayları”ndasınız, hele vekil, bakanlık, kadro, “saray” deyip durduğunuz Külliye’deki odaların paylaşım kavgası başlasın, neler oluyor bir görün!
Yahu imzaladığınız bildiri ile mi mahkemeye gideceksiniz, kavga çıkınca?
Farz edin ki Bay Dersimli Cumhurbaşkanı oldu; mevcut anayasa geçerli, oturdu mu saraya, ona söz geçirebileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Belediyelerdeki işçilere, “Teminatınız benim, söz veriyorum, kimse işten atılmayacak” diye söz verip sonra belediyelerden binlerce işçi sokağa atılmadı mı?
Erdoğan’a “tek adam” deyip duruyordunuz ya, ellerinizle bir “despot tek adam” yaratmak üzeresiniz… Demokrasiden bahseden bu adamın Y-CHP’sinde kaç tane muhalif kaldı, önceki seçimde kendisinden fazla oy alan Muharrem İnce’yi bile yemedi mi bu adam? Y-CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan hangisi sesini çıkarabiliyor?
İP, Y-CHP’ye gebe; Y-CHP de HDPKK’ye… Vekillerini taban tabana ztr bir İP’e kiraya veren bir Dersimli’nin hangi icraatına güveneceksniz?
Ayağınıza bile bile kurşun sıkıyorsunuz…
Ne Bayan Topuklu başbakan olabilecek, ne de diğerleri ona Cumhurbaşkanlığında söz geçirebilecek…
TBMM’de bu yedi benzemezler 400 milletvekilini bulamazsa unutun bütün hayallerinizi… Referanduma da gücünüz yetmez!
Bakın sizi bekleyen bir sürü problem var… Siz HDPKK’siz gözünüz kesiyorsa buyrun, halkın iradesine eyvallah…
Ama “ahlâk ve adalet iktidarı” deyip de terörist HDPKK ile yola çıkışınız bile bile ladestir!
Gizlice sevişenin sizlerin aşikâre doğumunu izliyor Türk milleti…
On ikinci yenilgine hazır ol Bay Dersimli…
Devam edeceğiz oynadığınız oyunlara…
Sağlıcakla…
Mustafa Önder diğer yazıları
Facebook hesabınızla yorum yapın:
Veya Facebook'a bağlanmadan yorum yapın: