KEL, KÖR VE ABRAŞ

25 Mart 2023 - 66 okunma
KEL, KÖR VE ABRAŞ
Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet edilmiştir: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimiz şöyle buyurduğu­nu işittim: "Biri kör, biri kel ve biride alaca hastalığına yakalanmış, İsrail oğullarından üç kişiyi Allah Teala im­tihan etmeyi murad etti ve onlara bir melek gönderdi. 
Melek, önce alacanın yanma gelerek ona şöyle dedi:
- En çok neyi isterdin?
Adam: - Güzel bir cild, güzel bir renk ile insanların benden tiksinmelerine sebep olan bu halimin giderilme­sini, dedi.
(Melek) onun bedenini sıvazladı, alacalığı yok oldu ve güzel bir cilde erişti. (Melek) ona, "Mallarından en çok hangisini seversin" dedi.
Adam: "Deve -yahut- inek"- (ravi burada şüpheye düşmüştür) dedi
(Allah) ona on aylık yüklü bir deve verdi. (Melek) de deve senin için hayırlı ve mübarek olsun, dedi. 
(Melek) sonra kel'in yanma geldi ve şöyle dedi:
- "En çok ne isterdin"?   .
Adam: "Güzel bir saç ve insanları benden uzaklaştı­ran kelliğimin yok olmasını" dedi. (Melek) başım sıvaz­ladı, kelliği gitti ve kendisine (Allah tarafından) güzel bir saç verildi. (Sonra melek ona) "Mallardan en çok hangi­sini seversin?" dedi. Adam, "İneği" dedi. (Allah'dan) ona yüklü bir inek verildi. (Melek ona),
- "Allah sana ineği hayırlı ve mübarek kılsın" dedi. 
Melek sonra kör'e gelerek şöyle dedi:
- "En çok ne isterdin?" A'ma:
-  "Allah'ın gözlerimi iade etmesini ve insanları gör­meyi", dedi.
Melek adamın gözlerin sıvazladı, Allah da adamın gözlerini geri verdi. Melek:
- "Mallardan en çok hangisi seversin?" dedi Adam: - Koyun, dedi
(Allah tarafından) adama doğurgan bir koyun verildi. Bunlar peş peşe doğurarak nihayet her türden vadiler dolusu hayvan meydana geldi.
Sonra (melek) insan şeklinde ve kılığında, alaca has­talığına yakalanmış olan o adamın yanına gelerek,
- "(Ben) fakir biriyim, (beni evime ulaştıracak) bütün yolculuk imkanlarım kesildi. Bugün benim, (yurduma) ulaşabilmem ancak Allah'ın ve senin sayende mümkün­dür. Sana şu güzel rengi, teni ve malı veren Allah için senden, yoluma devam edebilmem ve yerime ulaşabil­mem için bir deve istiyorum, dedi.
 Adam:
- Hak sahipleri çok (veremem) dedi Melek:
- "Seni tanır gibiyim, sen insanların hoşlanmayıp kaç­tığı, sonradan (Allah'ın lütfedip) zengin yaptığı fakir abraş değil misin?" dedi. Adam:
- Ben bu mala dededen babaya intikal suretiyle miras olarak sahip oldum, dedi. Melek:
- Eğer sözünde yalancı isen Allah seni eski haline çe­virsin, dedi.
(Melek) kel adama geldi. Abraş'a dediğinin aynını ona da dedi. Kel de abraş gibi cevap verdi.
(Melek)- Yalancı isen, Allah seni eski haline çevirsin dedi.
Daha sonra aynı kılık ve görünüşte köre gelerek söyle dedi:
- "Ben yolda kalmış fakir biriyim yol imkanlarım ke­sildi, artık bugün varacağım yere ulaşabilmem, ancak Allah'ın ve senin sayende mümkündür. Sana gözlerini geri veren Allah için (yolda faydalanmak) üzere senden bir koyun olsun istiyorum.
 Kör:
- Ben kör bir adam idim, Allah da bana gözlerimi geri verdi. (İşte sürü) istediğini al, istediğini bırak. Allah'a yemin ederim ki yüce ve güçlü olan Allah hakkı için, alacağın hiçbir maldan dolayı sana güçlük çıkaracak de­ğilim, dedi. 
Melek:
- Malın sende kalsın. Siz ancak imtihan edildiniz. Al­lah senden razı oldu, arkadaşlarından ise hoşnut olmadı, dedi. (Buhari-Müslim)
Selam ve dua ile 
Mustafa DUMAN

Hasanı Basri Hazretlerine biri kıtlıktan şikayet etti, başka  biri fakirlikten, diğer biride çocuğunun olmadığından şikâyette
bulundu. 
Hepsine de tek tek istiğfar etmesini tavsiye etti.
 Daha başka insanlar da çeşitli konularda dertlerini anlattılar. Onlara da istiğfar
etmelerini tavsiye etti. 
Sebebini sorduklarında Nuh süresi 10. 11.ve 12. ayetleri okudu
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ اِنَّهُ كَانَ غَفَّارًاۙ ﴿١٠﴾
""Dedim ki “Rabbinizden bağışlama dileyin çünkü o çok bağışlayıcıdır.”( Nuh 10 )
يُرْسِلِ السَّمَٓاءَ عَلَيْكُمْ مِدْرَارًاۙ ﴿١١﴾
""( Bağışlama dileyin ki) Üzerinize gökten bol bol yağmur insin."" ( Nuh 11 )
وَيُمْدِدْكُمْ بِاَمْوَالٍ وَبَن۪ينَ وَيَجْعَلْ لَكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَلْ لَكُمْ اَنْهَارًاۜ ﴿١٢﴾
"" Sizi mallarla oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var  etsin, sizin için ırmaklar var etsin."" ( Nuh 12 )
Selam ve dua ile 
Mustafa DUMAN

MUHABBETULLAH  
Kesbî iman olmalı, müslümanın kalbinde
Yaratan korkusundan Gayrisi,  Felâkettir
Ne gelirse Allah'tan, O, na teslim oldum de
Rızâ göster kazâ ya, Tarîk-i  Selâmettir.
Muhabbetin Hakk'aysa, endişe etme sakın
Muhabbet gösterirken Edeb, terbiye takın
O'dur sana can veren, O'dur sana en yakın
Hak'tan gayrı muhabbet, âhiri Felâkettir.
Ömür geçip gidiyor , mazide kalmış hayâl
Hak ile arana girmesin,  evlâd-ı iyâl
Yaratandan gayrisi bir gün bulacak zevâl
Bâkî  kalacak olan ,  İİâhî  muhabbettir.
Mustafa hiç bağlanma dünya bir sanal âlem
Bütün amellerini yazar, tükenmez kalem
Kur'an-ı çok okumak, derim Allahu Âlem
Zikr-i muhabbet etmek, Hak ile muhabbettir.
Mustafa Duman

Mustafa Duman diğer yazıları
x

Facebook hesabınızla yorum yapın:




Veya Facebook'a bağlanmadan yorum yapın:

Rumuz veya Ad/Soyad*

E-posta*
(E-posta adresiniz sitede görünmez)

Yorumunuz*




(Yukarıdaki güvenlik kodunu giriniz)
Yazarlar Yazarlar
Son YorumlarSon Yorumlar
AnketAnket

MHP'NİN HÜKÜMETE YAKLAŞIMINI NASIL BULUYORSUNUZ?

OLUMLU!
OLUMSUZ!
KARARSIZIM!
LİDER NE DERSE ODUR!
Lig FikstürüLig Fikstürü

Piyasalar Piyasalar
Anasayfa'ya Git Anasayfa
Foto Galeri Foto Galeri
Video Galeri Video Galeri
Yazarlar Yazarlar
YÖNETIM YÖNETIM
İLETİŞİM İLETİŞİM
Bu sitede yayınlanan içerik izinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz.