Heval ablanın medyası iyice ipini kopardı / Soyadını değiştirsene Ahmet Türk

30 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP ile ittifak yaparak CHP’ye bazı büyükşehirleri kazandıran Meral Akşener, nihayet cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de HDP ile yine ittifak ortağı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemek için birleşti. HDP neredeyse Akşener orada, Akşener nerede ise HDP oradadır. Kader ağlarını artık böyle ördü.  Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamasından sonra “CHP’nin HDP ile görüşmesini görmezlikten geliriz” mealinde açıklaması olmuştu.

HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, geçtiğimiz aylarda "Biz HDP olarak en kısa zamanda kendi cumhurbaşkanı adayımızı Türkiye halklarıyla paylaşacağız. HDP kendi adayını çıkaracak, kendi adayını gösterecek ve seçimlere kendi adayıyla gidecek. Bizim ne Cumhur İttifakı'yla ne Millet İttifakı'yla herhangi bir ortaklığımız yok. Ancak ilkesel yaklaşımlarımız var bunları zamanı geldiğinde oturup konuşabiliriz, müzakere edebiliriz, diyalog içinde olabiliriz. Ama HDP’nin şu anki kararı kendi adayıyla seçimlere girmektir" açıklaması yapmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu HD(P)KK’ya neler vadettiyse HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarmaktan vazgeçti ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldı.

Meral Akşener “Bu 6’lı masa kumar masası” derken böyle bir kumardan bahsediyordu galiba… HDP zarları attı. Kazanacak olan PKK olacak ki Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldı. Kemal Kılıçdaroğlu kameralar önünde bile “HDP kapatılmayacak, HDP’li belediyelere kayyum atanmayacak, Kürt sorununu TBMM’de HDP ile çözeceğiz” diyerek PKK’ya göz kırpmıştı. Bir de kapalı kapılar ardında HDP’ye ne sözler verildi acaba?

Sen biliyor musun Meral Akşener? Yoksa “Siz görüşün, anlaşın ben gözlerimi kapatıyorum” tavrına devam mı ediyorsun?

Meral Hanım, senin bu tavrın gazeten Yeniçağ’daki zirzopları da çok etkilemiş gözükmektedir.

Yeniçağ Ankara temsilcisi Orhan Uğuroğlu’nu HDP avukatı hâline getirmiş ve “HDP, PKK terör örgütüdür diyemezsin” diyecek kadar savunma cephesi oluşturmuştur.

Orhan Uğuroğlu basit basit yorum ve değerlendirmeleriyle nutuklar atar da aynı gazetenin utanmaz diğer yazarı Yavuz Selim Demirağ durur mu?

O da Meral ablasının CHP-HDP ittifakında elini güçlendirmek için "HDP'nin ne kadar vatansever olduğunu, en az bizim kadar bu ülkeyi sevdiklerini ve bu ülke için endişe ettiklerini bugün aldıkları aday çıkarmama kararıyla anladık" açıklamasını yapmış…

Siyasi ve kişisel menfaat hırsları, nasıl akıllarını yitirmelerine sebebiyet verdiyse Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Ülkücü, HDP’den vatansever çıkarma çılgınlığı yaşıyorlar. Yok Artık-2 filmindeki Maşukiye köyündeki deli gibiler. O filmde bir kız isteme sahnesi vardı.  “Kızımızı almak için önce dayısını alacaksınız” diyordu ya… Bunların manyaklıkları da böyle bir şey. Aynı filmde bir de mantar yeme sahnesi var. Zaten köyün deliliği de yedikleri mantarla oluşuyormuş. Meral Akşener, gazetesi Yeniçağ’ın temsilcilerine, yazarlarına nasıl bir mantar yediriyorsa onlar da HDP’yi terör örgütü PKK’dan ayrı tutmaya çalışıyor, HDP’nin vatansever olduğunu söylüyorlar.

“Vatansever” dedikleri HDP’nin en üst düzey yetkilileri, sembol isimleri de Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeden bir gün önce meydanlarda şu vatanseverliliği (!) göstermişti.

• HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan: Öcalan’ın tecridini kaldırın.
• HDP’li Sırrı Süreyya Önder: Öcalan’a selam olsun.
• HDP’li Sezai Temelli: Çözümün muhatabı Öcalan.
• HDP’li Ahmet Türk: "Bu nevruz ve dönem Öcalan'ı özgürleştirme dönemidir. 

Bu açıklamalardan iki gün sonra da HDP cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday çıkarmayarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı.  Yavuz Selim Demirağ’ın HDP’yi ülke sevdalısı, vatansever görmesinin sebebi de buymuş. Yavuz Selim Demirağ bu kafayı sadece demlendiği kafasından yapıyor sanıyorduk, herhâlde yediği Meral Akşener’in zehirli mantarlarından yapıyormuş.

Milliyetçi-Ülkücü diye ortada dolaşan ve MHP konusunda ahkâmlar kesen Yavuz Selim Demirağ kendini şimdi HD(P)KK’yı aklamaya adamıştır. Daha önce de "Bir kere bağlama çalan adamdan, türkü söyleyen adamdan zarar gelmez. Selahattin Demirtaş’ın ben türkülerini dinledim, bağlamasını dinledim. HDP'nin Türkiye partisi olması yolunda çok ciddi adımlar attı. Ben Selahattin Demirtaş'ın son dönemlerdeki açıklamalarını tarihi buluyorum. 'Çanakkale şehitlerini ziyaret etmeliyiz, onlara dua etmeliyiz' bu çok güzel bir adım" açıklamasında bulunmuştu.

Meral Akşener’in HDP fikirleri de sürekli değiştiği için adamlarının bu kafayı yapması da gayet normaldir.

Bir bakarsın ”HDP Kürtlerin siyasal temsilcisidir” der.

Bir bakarsın “HDP’yi terör örgütü PKK’nın yanında konumlandırıyoruz” der.

Bir bakarsın “HDP’yi PKK üzerinden şeytanlaştırıyorlar” der…

Yani Meral Akşener de HD(P)KK konusunda belli ki zehirli mantar yiyor. O an neyi kurtarması gerekiyorsa ona göre konuşuyor. Ama iş birliği ve ittifak söz konusu olduğunda üç maymunu oynuyor ve siyasi kazancına bakıyor.

Hayata hep kişisel ve siyasi menfaatleri açısından bakanlar için bu gibi hâller gerçekten çok doğaldır.

Şu rezil hâle bakın! Meral Akşener’in medyası HDP, PKK, terörist Demirtaş güzellemeleri yapıyor. İP Milletvekili İsmail Koncuk ne demişti: Akşener ve ekibi seçimleri kazanmak için PKK talebine bile evet der.

Her şeyin özeti de budur zaten…

Soyadını değiştirsene Ahmet Türk

Dünkü başyazımda Haber Türk televizyon kanalına, kendisine yük ve külfet olan Türk ifadesini çıkarmasını önermiştim. Çünkü Haber Türk’ün yayın politikasının temeli tüm terör örgütleriyle güçlü bir samimiyet oluşturan CHP’yi sürekli koruma, parlatma ve yol açma olduğu için, artık “Türk” ismini kullanmasına gerek yoktur diye düşünüyorum. “Türk” ismini kullanmaması gerekenlerden birisi de yaptığı bölücü açıklamalarla gündem olan Ahmet Türk’tür. 80 yaşına geldi hâlâ PKK’nın elinde esir olmanın acizliğini yaşıyor.

Sözde nevruz kutlamalarında, özde bölücü mitinglerinde "Bu nevruz ve dönem Öcalan'ı özgürleştirme dönemidir. Bunu hep birlikte sağlamak için gece gündüz mücadele etmek zorundayız. Hiçbir Kürt’ün bu iktidara oy vermek gibi bir hakkı yok" açıklamasını yapmış… Ahmet Türk madem bu yaşında bölücülükten vazgeçmeyeceksin, niçin soyadını değiştirme adımını atmıyorsun? Sakın Türk olan soyadını “Kürt” olarak değiştirme, öyle bir değişiklik bile “Kürt” kökenli vatandaşlarımıza saygısızlık olur.

Ahmet Türk’ün terör örgütü PKK’nın elinde esirliğine en büyük delil İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "Bize kayyum atadık diye kızıyorlar. Ama bizden önce neredeyse her belediyeye Kandil'den atanmış bir kayyum vardı. İnanmayan Mardin'de şimdi yaşından başından utanmadan aday olan Ahmet Türk'e sorsun. Belediye başkanıyken karşısına geçip ayak ayak üstüne atıp, sigarasını yaktıran 17-18 yaşlarındaki teröristin kim olduğunu sorsun" şeklindeki açıklamaları olmuştur.

Ahmet Türk, 1973'te Demokratik Parti'den Mardin Milletvekili olarak seçilen, daha sonra buradan istifa ederek CHP'ye katılan biriydi. Terör örgütü PKK’nın eline sonradan esir düşmüş birisidir. Üvey annesinin adı bile “Türkiye Türk” olan ve Osmanlı döneminde devletten yana duruş sergiledikleri için ailesine çok büyük topraklar kalmış birisidir. Geldiği şu noktaya bakar mısınız, 17/18 yaşındaki bir terörist tarafından aşağılanmaya maruz kalıyor ve 80 yaşına gelmiş olmasına rağmen bölücülük konusunda esirliğini hâlâ sürdürüyor.

Tüm bunları yaparken de soyadını değiştirmeyi düşünmüyor. Oysa değiştirse belki HD(P)KK’nın gözüne daha çok girecektir. CHP ve İP ile anayasa taslakları hazırlayıp Anayasa’dan Türk ismini çıkarmayı düşünüyorlar ama Ahmet Türk soyadını değiştirmeyi düşünmüyor. Niye düşünmüyorsun Ahmet TÜRK?

Ağır hastalandığı günlerde Türk devleti ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli çok sağduyulu davrandığı hâlde, o kendisine gösterilen bu davranıştan bile ders çıkarıp evinin köşesine çekilmeyi PKK esirliği yüzünden başaramadı.

CHP ile referandumda “Hayır” kampanyası yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu ile “Adalet Yürüyüşü’nde” beraber yürüdü.

Kemal Kılıçdaroğlu ile kafa kafaya verip “CHP-HDP-İP yerel seçimler ittifakını” kurdu. Görüldüğü gibi HDP içinde bölücü aktör olmaya da aynen devam ediyor.

Ahmet Türk HD(P)KK esirliğine devam edecekse, yarın ilk iş nüfus müdürlüğüne gidip “Türk” soyadını değiştirmelidir.

Osmanlı döneminde ailesinin devletten hediye aldığı topraklardan, taşıdığı soyadından utanmayan Ahmet Türk, ABD adına Türkiye’den toprak koparmaya çalışan terör örgütüne hizmetiyle bu yaştan sonra sadece bu topraklarda zelil olarak anılacaktır. Terör örgütü PKK’nın elindeki esirliğinden kurtulmak istiyorsa bir işaret versin. Türk devleti gereğini yapacaktır.