HAYAT PAHALILIĞI BİR NUMARADIR

18 Mayıs 2022 - 693 okunma

AHMET

Devletler;
Tıpkı insanoğlu gibi canlı varlıklardır.
Aynı anda tıpkı diğer canlılar gibi çözmek zorunda oldukları birden fazla sorunla karşı karşıya kalabilirler.

Maruz kaldığı sorunların sayısı, büyüklüğü ve onları çözme yetenekleri bir anlamda devletlerin büyüklüklerini de belirler.

Türk Devleti de sahip olduğu muazzam tarihsel geçmişi ile dünyanın en büyük 3-5 devletinden biridir.

Ne yazık Türkiye bugünlerde aynı anda çok fazla sayıda sorunla karşı karşıyadır.

İçten ve dıştan kaynaklı sorunların bazılarını sıralayacak olursak sosyal, siyasi ve güvenlik problemlerini başa yazmak gerekir.

Düzensiz göçten, Güney sınırımızdan bize yönelen tehditlere, yakın komşularımız Rusya-Ukrayna arasındaki savaşa, AB ile ülkemiz arasındaki çok sayıdaki görüş farklarına kadar çok sayıda dış sorundan bahsetmek mümkündür.

Her birisi milli beka boyutundaki bu sorunlardan daha büyük beka tehdidi haline gelmiş olan enflasyon-hayat pahalılığı problemini ayrı başlık altından not etmek en doğrusu olacaktır.

Tüm gündem kaymalarına rağmen Türkiye’nin bir numaralı meselesi hayat pahalılığıdır.

Ana muhalefetin ve iktidarın ele ele vererek yaptığı, Atatürk Hava Limanına yapılacak Millet Bahçesi, CHP İstanbul İl Başkanına verilen Siyaset yapma yasağının Yargıtay tarafından onaylanması tartışmalarına rağmen bir numaralı sorunumuz halkımızın çok büyük kesimini canından bezdiren hayat pahalılığıdır.

Orta ve alt gelir grubundaki yüzde seksen vatandaşımızın hayat pahalılığından anladığı gıda ve zorunlu harcamaların büyüttüğü yangındır.

Aşağıdaki tablo geçtiğimi günlerde yayınlanmış bir tablodur.

Temizlik ürünleri başta bir çok zorunlu harcama gruplarını kapsamamaktadır.

KARŞILAŞTIRMALI FİYAT ARTIŞI TABLOSU

Kısıtlı sayıda ürünü kapsayan bu tablo, halkımızın büyük kesiminin ne kadar büyük bir çaresizliğe düştüğünü ortaya koymaya yeterlidir.

Türkiye’yi yirmi yıldan bu yana tek başına yönetmekte olan AK Parti tüm bahanelerine rağmen bu sonucun yaşanmasının yegane sorumlusudur.

Türkiye’nin yaşamakta olduğu ekonomik sorunların devasa boyutlara ulaşmasında küresel bazda yaşanan enerji ve emtia fiyatlarındaki artışların katkısı olsa bile esas problem hükümetin kendisidir.

2008 yılında varili 165 dolara çıkan ham petrol fiyatlarına rağmen ülkemiz aynı tarihte bu kadar yüksek bir enflasyona maruz kalmamış, enflasyon sadece %10,06 olarak gerçekleşmiştir.

Günümüzde ise ham petrolün varil fiyatı 110 dolar olmasına rağmen Nisan itibariyle Tüketici Fiyat Endeksi %70’e ulaşmış durumdadır.
Bu oran bile hayat pahlılığının nedenlerinin başka yerlerde aranması gerektiğini ortaya koymaya yeterlidir.

Kötü mali yönetim yüzünden Türkiye emsal ülkeler arasında çok daha yüksek bedelle borçlanmakta, her geçen gün borç stoku artmaktadır.

Maalesef Osmanlı Devleti son döneminde Galata Bankerlerinin eline düştüğüne benzer bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti de Arap tefeci-bankerlerin eline düşmüş durumdadır.

Korkarım bu gidişle, Mustafa Kemal Atatürk’ün üstün yönetim anlayışı ve gayretleriyle 1923 de borçların ödenmesiyle son bulan Düyunu Umumiye’nin yeni bir türünü yaşmak zorunda kalabiliriz.

Bir an önce kısır ve kafa şişirmekten başka anlamı olmayan tartışmalar bir tarafa bırakılarak Halkımızın ve ülkemizin öncelikleri doğru belirlenerek demokratik tartışma ortamına dönülmeli, daha fazla üretime kafa yorulmalıdır.

Toplumumuzun tüm kesimlerini hayat pahalılığı karşısında güçlendirecek ekonomik tedbirler bir an önce hayata geçirilmeli, ücretler zaman geçmeden hayat pahalılığı oranında arttırılmalıdır.

Çiftçilerimizi gerçek manada daha fazla üretmeye teşvik edecek destek anlayışı ortaya koyulmalıdır.

Tarımda hububat, bakliyat başta olmak üzere destekler yeterli seviyelere çıkarılmalıdır.

Tarımsal üretimde kullanılan akaryakıta deniz ve hava yollarında sağlanan yakıt indirimi kadar indirim hemen hayata geçirilmelidir.

Bunun gibi bir çok başlıkta iyileştirmeler zaman kaybetmeden yapılmalıdır.

Aksi takdirde hükümet için akıbet nettir ve tıpkı emsallerinin başına geldiği gibi tarihin derinlikleridir.

AHMET diğer yazıları

Facebook hesabınızla yorum yapın: